Dünya çapında hapisteki gazetecilerin sayısı 2022 yılında yeni bir rekora ulaştı. Çatışma ve baskıların damga vurduğu bu yılda otoriter liderler bağımsız haberciliği suç gibi göstermek için çabalarını güçlendirdiler ve muhalif seslere artan bir zalimlikle müdahale ederek basın özgürlüğünü zayıflattılar.
14 Aralık 2022 günü yayınlandı.
Arlene Getz/CPJ Yayın Yönetmeni
EN ÇOK GAZETECİ HAPSEDEN ÜLKELER | BÖLGELERE GÖRE BASKILAR | HAPİSHANE SAYIMININ METODOLOJİSİ
Mesleklerini yaptıkları için hapsedilen gazetecilerin sayısında rekor kırılan bir yıl daha geride kaldı. Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) yıllık hapishane sayımına göre 1 Aralık 2022 itibariyle 363 gazeteci özgürlüklerinden mahrum edilmişlerdi. Bu yeni dünya rekoru geçen senenin rekoruna %20 oranında fark atıyor ve medyanın durumunun kötüleşmesinde bir diğer can sıkıcı kilometre taşı oluşturuyor.
Bu yılın en çok gazeteci hapseden ülkeleri sırasıyla İran, Çin, Myanmar, Türkiye ve Belarus oldular. COVID 19 salgını ve Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasından doğan ekonomik çalkantılar yüzünden düzeni bozulmuş bir dünyada yükselen memnuniyetsizliğin üstünü örtmek, otoriter hükümetlerin medyayı susturmak için baskıcı çabalarını artırmalarının başlıca sebeplerinden biriydi.
İran’ın başörtüsü kanununu ihlal ettiği iddiasıyla tutuklanan 22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Amini’nin polis gözaltısı esnasında ölümü sebebiyle başlayan protestolarda 14.000 kişinin tutuklandığı tahmin ediliyor; bunların arasında düzinelerce gazeteci de vardı. Eylül ayından beri eylemler ülke çapına yayıldı; protestocular kadınların haklarının artırılmasından grevlere gidilmesine ve İran’ın liderlerinin devrilmesine dek varan çeşitli taleplerde bulundular. Yetkililer kadın gazeteci tutuklamada bir rekor kırdılar; protestoların başlamasından beri tutuklanan 49 gazeteciden 22’sinin kadın olması, kadınların başını çektiği bu ayaklanmayı haberleştirmekte oynadıkları öncü rolün bir yansımasıdır.
Kısa süre önce Çin’de hükümetin “sıfır COVID” politikası yüzünden başlayan protesto eylemleri esnasında yetkililer İnternet sansürünü sıkılaştırdılar ve haberlere göre eylemleri izleyen çok sayıda gazeteci kısa süreliğine gözaltına alındı.
CPJ’in incelediği veriler bir diğer temayı ön plana çıkardı: azınlıkların üzerinde süregelen baskı.
İran’da hükümetin protestoculara karşı misilleme hareketlerinin en ağır yükünü Kürtler çekti ve en az dokuz Kürt gazeteci hapiste. Türkiye’de yetkililer Mezopotamya Ajansı, kadınlardan oluşan haber kurumu JİNNEWS veya Avrupa merkezli Kürt haber kurumlarının yayınladığı içerikleri hazırlayan prodüksiyon şirketlerinin çalışanı olan 25 Kürt gazeteciyi tutukladılar. Bu seneki sayımda Irak’tan üç gazeteci var; üçü de Irak Kürdistanı’nda. Çin’de ise hapisteki çok sayıda gazeteci Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden etnik Uygurlar. Pekin bu bölgede çoğunluğu Müslüman olan etnik grupların üyelerini kitlesel oranlarda hapsetmesi ve sert baskılar uygulaması sebebiyle insanlığa karşı suçlar işlemekle itham ediliyor.
Gazetecileri hapsetmek otoriter liderlerin basın özgürlüğünü bastırmak için kullandıkları yöntemlerden sadece biri. Dünya çapında hükümetler ayrıca “yalan haber” kanunları çıkarıyor, iftiraya dair kanunları kullanıyor, muğlak ifade edilmiş kanunlarla gazeteciliği suç ile ilişkilendiriyor, hukukun üstünlüğünü hiçe sayıyor, adalet sistemini suistimal ediyor ve teknoloji marifetiyle gazeteciler ile ailelerini gözetliyorlar.
Rusya, Nikaragua ve Afganistan’da bağımsız medya kurumları dağıtıldı ve gazeteciler ya ülkeden kaçtılar ya da otosansüre mecbur bırakıldılar. Ülkelerin baskıcı taktikleri birbirlerinden farklı olsa dahi CPJ’in hapishane sayımında incelenen vakalardaki yetkililerin zalimliği ve intikamcılığı ortak nokta oldu.
Çin ve Suudi Arabistan gibi bazılarının gazetecileri hapis yatacakları süre sona erdikten sonra dahi serbest bırakmama gibi adetleri var. Bazıları da rastgele zalimlikler yapıyorlar. Mesela, Vietnam’da devlet karşıtı propaganda yaymaktan suçlu bulunup dokuz yıl hapse mahkum edilen gazeteci Pham Doan Trang ailesinden 1448 kilometre uzaktaki bir hapishaneye transfer edildi. Bu, aile ziyaretlerini önlemek için sık başvurulan bir yöntem.
Belarus’ta ülke genelinde gerçekleşen, Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukashenko karşıtı protesto eylemlerini izlerken tutuklanan düzinelerce gazetecilerden biri olan Belsat TV muhabiri Katsiaryna Andreyeva mahkum edildiği iki yıllık hapis cezasını tamamlamak üzereyken bir mahkeme onu “devlet sırlarını açıklamak” suçundan sekiz yıl hapse daha çarptırdı.
Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yargılanmasına karar verdiği ancak halihazırda müebbet hükmünün 20 yılını yatmış olan gazeteci Hatice Duman bu ay görülen bir duruşmada mahkemeye duruşma gününden haftalar önce hapishane yetkililerinin dava belgelerine ve kişisel notlarına el koyduğunu ve bu durumun savunmasını hazırlama hakkını ihlal ettiğini söyledi. (Bu duruşmadan önce yapılan bir röportajda Duman CPJ’e yapılan koğuş baskını sonucunda masası, kitapları, günlüğü ve hatta boş kağıt parçalarına dahi el konulduğunu anlatmıştı.)
Diğer öne çıkan başlıklar:
EN ÇOK GAZETECİ HAPSEDEN ÜLKELER:
#1: İRAN
İran’ın Amni’nin ölümünden sonra başlayan kitlesel protestolara müdahaleleri sonucunda 1 Aralık itibariyle ülkede en az 62 gazeteci hapisteydi. Hapishane sayım gününden önce 21 gazeteci kefaletle serbest bırakılmamış olsalardı bu sayı daha da yüksek olacaktı.
Hapisteki kadınların sayısı emsali görülmemiş düzeyde. İran tartışmalı 2009 başkanlık seçiminden bu yana rekor sayıda gazeteciyi hapsetmiş olsa dahi, 47 gazeteciyle zirve yaptıkları 2012 yılında bile hapisteki gazetecilerden sadece dördü kadındı.
Bu yıl ise hapishane sayımında 24 kadın gazeteci var ve bunların 22’si protestolar başladıktan sonra tutuklandı.
Bu yılki tutuklamalar sürerken CPJ’in konuştuğu çeşitli kaynaklar gazetecilerin evlerinin sabaha karşı basılıp cihazlarına el konulmasının adet olduğunu ve gözaltına alınan gazetecilerin bazen dövüldüklerini söylediler. Genelde bu gazetecilerin haberleri de ortadan yok oluyor. Medyayı devletin kontrol ettiği ülkede en önemli yayın aracı olan sosyal medya hesapları silindi; ya devlet tarafından kapatıldılar ya da haberlerine karşı misilleme yapılmasından korkan gazeteciler tarafından silindiler.
CPJ’in 30 yıllık hapishane sayımının geçmişine bakıldığında İran’ın bu yıl parmaklıklar ardında 62 gazeteciyle bir rekor kırdığı görülüyor. Ülkenin tartışmalı 2009 seçiminin sonrasında kırdığı rekoru rahatça aşıyor.
#2: ÇİN
Çin’in medya üzerinde uyguladığı katı sansür ve halkın çok sıkı yöntemlerle gözlem altında tutulduğu bir ülkede insanların seslerini çıkarmaya korkuyor oldukları gerçeği tam olarak kaç gazetecinin hapiste tutulduğunu araştırmayı zorlaştırıyor. Bu durum dahilinde, 2021’de 48 olan sayının 2022 itibariyle 43’e düşmüş olması Çin’in bağımsız haberciliğe tahammülsüzlüğünün azaldığı şeklinde yorumlanmamalı.
Uygur gazeteciler belirsiz suçlamalarla ağır hapis cezalarına çarptırılanların önemli bir bölümünü oluşturmayı sürdürüyorlar. Örneğin, Sincan bölgesinin gayriresmi bir tarihini yazan Omercan Hasan 15 yıllık cezasını çekiyor. İlham Veli, Cüret Hacı, Mentimin Obul ve Mirkamil Ablimit 2018 yılından beri iki yüzlü olmak suçundan dolayı hapisteler. Çinli yetkililer bu terimi açıktan devlet politikalarını destekleseler dahi gizlice karşı olduklarını düşündükleri kişileri tanımlamak için sıklıkla kullanıyorlar. Yine 2018’den beri hapiste tutulan Editör Mehmetcan Abliz Boriyar, Çin makamlarının sonradan yasakladığı kitapların yayınlanmasına onay vermekle suçlanıyor. Uighurbiz adlı Sincan haber sitesinin kurucusu, ömür boyu hapse mahkum edilen İlham Tothti için çalışmış olan bir grup öğrencinin hapishanede cezalarını çektikten sonra serbest bırakılmak yerine “yeniden eğitim kamplarına” gönderilmeleri de bir diğer rahatsız edici başlık olarak öne çıkıyor.
Pekin’in demokrasi yanlısı girişimci Jimmy Lai gibi kişileri hedef almasının ardından Hong Kong’daki bağımsız medya kurumlarının sesi kesildi. 2020 yılının Aralık ayından beri hapiste olan Lai’nin gördüğü muamele, yetkililerin Hong Kong yargısının Çin’den bağımsızlığını garanti eden “bir ülke, iki sistem” anlaşmasına dair giderek artan memnuniyetsizliklerinin bir sembolü olarak yorumlanıyor. Birleşik Krallık vatandaşı olan Lai çeşitli suçlamalardan dolayı çarptırıldığı 20 aylık cezayı çekmiş olsa dahi halen yüksek güvenlikli bir hapishanede tutuluyor. Merhametsiz bir ulusal güvenlik kanunu kapsamında müebbet hapse çarptırılmasının ihtimal dahilinde olduğu bir diğer davanın başlamasını beklerken, 10 Aralık günü dolandırıcılıktan beş yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı. Şehrin en üst düzey mahkemesinin ulusal güvenlik davasında Britanya vatandaşı bir avukat tarafından savunulmasına Kasım ayında izin vermesine de karşı koyan Çinli yetkililer, Lai’nin savunmasına hazırlanmasını dahi engellediler.
#3: MYANMAR
Myanmar’da 2021 yılının Şubat ayında gerçekleşen askeri darbe ile seçilmiş hükümetin devrilmesi ve yeni rejim üzerine haber yapanların hapsedilmeleri sonucunda ülke geçen yıl CPJ’in en çok gazeteci hapseden ülkeler listesine aniden ikinci sıradan yerleşmişti. İnsan hakları kurumu Siyasi Mahkumlara Destek Derneği’nin verilerine göre darbenin ülke çapında bedeli 2.500’ün üzerinde ölü ve 16.000’in üzerinde insanın siyasi mahkum olarak hapse atılması oldu.
Geçen yıl 30 olan hapisteki gazeteci sayısı, yeni rejimin habercileri susturmak ve ülkenin geriye kalan az sayıdaki bağımsız haber kurumunu çalıştırtmamak için çabalarını artırması neticesinde 1 Aralık itibariyle en az 42’ye yükselmişti. Gazetecilere sık sık verilen ağır hapis cezalarından kaçınmak isteyen pek çok haber kurumu hapisteki personellerini veya çalıştıkları serbest gazetecileri tanıdıklarını söylemekten çekiniyor.
Hapistekilerin neredeyse yarısı 2022 yılı içinde hüküm giydiler; çoğu “fitneciliği” ve “yalan haberi” muğlak ifadelerle tanımlayan, devlete karşı işlenen suçlara dair bir kanun vasıtasıyla. Kasım ayından bir diğer vakada gazeteci Myo San Soe mevcut rejimle çarpışan isyancı bir ordu olan Halkın Savunma Güçleri’nin üyeleri ile temas kurduğu için terörizm temelli suçlamalarla 15 yıl hapse mahkum edildi.
#4: TÜRKİYE
Türkiye’de 2021’de hapis gazetecilerin sayısı 18 olarak belirlenmişken bu yılın ikinci yarısında 25 Kürt gazetecinin tutuklanmasıyla 2022’de sayı 40’a yükseldi. Gazetecilerin avukatları CPJ’e hepsinin terörizm şüphesiyle tutuklandıklarını söylediler. Bu durum ülkenin yasadışı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile ilişkilendirdiklerini susturmak için süregelen çabalarının bir sonucu.
Tutuklamalarda bu yıl görülen artış 2016 darbe teşebbüsü sonrasında görülen artıştan daha az olsa da, Türkiye’nin bağımsız medyası kurumların kapatılması veya kurumlara el konulmasının yanı sıra çok sayıda gazetecinin sürgüne gitmesi veya mesleği bırakması sonucunda büyük zarar görmüştü ve bu durum sürmekte.
Türkiye parlamentosunun Ekim ayında gerçeğe aykırı bilgi yaydığı düşünülenlere hapis cezaları getiren tartışmalı bir yasayı onayladığı düşünülürse, pek çok kişi bu son tutuklamaların gelecek yıl yapılacak seçimler öncesinde basın özgürlüğüne karşı başlatılacak yeni bir saldırının habercisi olduğundan endişe ediyor.
#5: BELARUS
1 Aralık itibariyle Belarus’ta 26 gazeteci hapisteydi ki, bu sayı 2021 itibariyle 19 idi. Bu gazetecilerden neredeyse yarısı henüz hüküm giymiş değil; ikisi ise 10 yıl veya daha fazla hapis cezası aldılar. Bilinen suçlamaların tamamı misilleme amaçlı ya da vatana ihanet benzeri devlete karşı işlenen suçlar.
Bu tutuklamalar Lukashenko’nun tartışmalı 2020 seçimlerinin ardından yaşananları haberleştirenlere karşı süregelen kindarlığının bir göstergesi. Halen hapiste olanlardan biri de tutuklanması dünya çapında tepki çeken Raman Pratasevich. Belarus yetkilileri gazeteciyi gözaltına almak için Litvanya’ya giden bir ticari uçağın yolunu değiştirtip Belarus’un başkenti Minsk’e iniş yapmaya zorlamışlardı.
BÖLGELERE GÖRE BASKILAR
ASYA
Çin, Myanmar ve Vietnam’da medyanın maruz kaldığı baskılar Asya’yı en çok gazetecinin hapiste olduğu kıta yapıyor; toplamda 119.
21 gazetecinin hapiste olduğu Vietnam’ın bağımsız gazetecilere tahammülü çok az; devlete karşı işlenen suçlardan mahkum olanlara çok ağır cezalar veriliyor. Ekim ayında Le Manh Ha beş yıl süren ev hapsinin ardından sekiz yıl hapse mahkum edildi. Ağustos ayında blog yazarı Le Anh Hung “demokratik özgürlükleri istismar ederek devletin, kurumların ve kişilerin çıkarlarını ihlal etmek” suçundan dolayı beş yıla mahkum edildi.
Hapisteki bir diğer gazeteci de CPJ’in 2022 Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü sahiplerinden Pham Doan Trang; devlet karşıtı haber yapmak veya yaymayı yasaklayan bir kanun sebebiyle dokuz yıl hapse mahkum edildi.
Yedi gazetecinin hapiste olduğu Hindistan medyaya karşı tavrından dolayı eleştirilerin hedefi olmaya devam ediyor; özellikle de bir önleyici gözaltı kanunu olan Jammu ve Kaşmir Güvenlik Yasası’nı kullanarak ayrı ayrı davalarda mahkemelerin kefaletle serbest bıraktığı gazeteciler Aasif Sultan, Fahad Shah, ve Sajad Gul’un tutuklanmaları sebebinden dolayı.
Üç gazetecinin hapiste olduğu Afganistan CPJ’in hapishane sayımında 12 yıldır ilk defa yer alıyor. 2021 yılının Ağustos ayında Taliban ülkenin kontrolünü tekrar kazandıktan sonra yüzlerce gazeteci Afganistan’dan kaçtı. Kalanlar da fundamentalist ideolojiyle uyumlu olmaları için şiddetli baskı altındalar.
SAHRA-ALTI AFRİKA
Sahra-Altı Afrika’da hapis gazetecilere dair sayılar bölgenin basın özgürlüğü bakımından yanıltıcı bir resim sunuyor. Eritre bölgenin en çok gazeteci hapseden ülkesi olmayı sürdürüyor ve dünya sıralamasında dokuzuncu. Hapishanelerindeki 16 gazeteci 17 ila 22 yıl arasında değişen süreler boyunca tutuklular ve mahkemeye çıkarılmadıkları gibi, aileleri veya avukatlarıyla da görüştürülmüyorlar.
Kamerun 2014’ten beri her yıl hapishane sayımında yer aldı. Bölgedeki ikinci en çok gazeteci hapseden ülke olarak beş gazeteciyi keyfi şekilde hapiste tutuyor. Kamerun’un şeffaf olmayan adalet sistemi uluslararası kanunlara göre sivil kabul edilen gazetecilerin askeri mahkemelerde yargılanmalarına imkan sağlıyor.
Geçen yıl Eritre’ye çok yaklaşarak bölgede ikinci en çok gazeteci hapseden ülke olan Etiyopya’da bu yılın sayım zamanında sadece bir gazeteci hapisteydi. (Natnael Gecho adlı o gazeteci de sayım günü olan 1 Aralık sonrasında kefaletle serbest bırakıldı.) Ancak, Kasım 2020’de Etiyopya’da iç savaşın başlamasından beri yetkililer farklı zamanlarda 60’tan fazla gazeteciyi gözaltına aldılar ve çoğunu resmi bir suçlama yapmadan uzun süre serbest bırakmadılar. Sahada süregelen çarpışmaların eşlikçileri arasında yanlış bilgi, yalan bilgi ve sosyal medya üzerinde propaganda savaşları bulunuyor. Tigray bölgesindeki asilerin kontrolünde olan Mekelle şehrinde en az beş gazeteci alıkonuluyor. Bu gazeteciler bir devlet tarafından hapsedilmedikleri için CPJ hapishane sayımında yer almıyorlar ancak mevcut durumları savaşı belgelemeye çalışan gazeteciler için koşulların ne kadar tehlikeli olduğunun bir göstergesi.
Ruanda’da hapiste bulunan dört gazeteciden üçü çalışmalarını YouTube üzerinden yayınlıyorlar çünkü geleneksel medya ile birlikte ifade özgürlüğünün de daraldığı ülkede geriye kalan az sayıdaki seçeneklerden biri. Hapisteki bu YouTube gazetecilerinden en az ikisi, Aimable Karasira ve DIeudonne Niyonsenga (Hassan Cyuma olarak da biliniyor), iddialara göre işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldılar.
LATİN AMERİKA
Hapisteki gazetecilerin nispeten düşük sayıları (Nikaragua’da iki, Küba’da bir ve Guatemala’da bir) bölgede basın özgürlüğünün gerileyişini sürdürmesiyle zıtlık oluşturuyor. 2022 bilhassa Meksika ve Haiti’deki gazeteciler için ölümcül bir yıl oldu ve çok sayıda ülke ifade özgürlüğünü kullanmayı ve haber vermeyi suçla ilişkilendirmek için yeni opsiyonlar içeren yasaları yürürlüğe koydular.
Guatemala’da José Rubén Zamora’nın tutuklanması çok ses getirdi ve gazetecilere korkutucu bir mesaj verdi, bilhassa da araştırmacı gazeteciler ve serbest muhabirlere. Gelecek yıl seçim yapılacak olan ülkede daha önce yolsuzluk vakalarını ortaya çıkarmış savcıları, hakimleri ve gazetecileri hedef alan operasyonlar yapılıyor. ElPeriódico gazetesinin kurucusu ve başkanı olan Zamora kara para aklama, şantaj ve nüfuz ticareti ile suçlanıyor. Bu suçlamalar gazetenin yayınladığı yolsuzluk haberlerinde Cumhurbaşkanı Alejandro Giammattei ve Adalet Bakanı Consuelo Porras’ın da adlarının geçmesine misilleme olarak görülüyor. ElPeriódico 1 Aralık günü gazetenin artık kağıda basılmayacağını ve “120 günlük siyasi ve ekonomik baskı” sonrasında buna mecbur bırakıldıklarını duyurdu.
Nikaragua’da saldırılar, tutuklamalar ve hapis tehditleri ülkedeki neredeyse tüm bağımsız gazetecileri ya sürgüne gitmeye ya da mesleği bırakmaya zorladı; Küba’da da benzer bir durum gözleniyor.
ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA
Mısır ve Suudi Arabistan hapiste sırasıyla 21 ve 11 gazeteci tutarak dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkeleri arasında ilk 10’a giriyorlar.
İnsan hakları sicili sebebiyle ABD ve Avrupa Parlamentosu’nun baskı yaptığı Mısır yıl içinde gerçekleşen geniş kapsamlı tahliyeler sırasında bazı gazeteciler de serbest bıraktı ama başka gazetecileri gözaltına almayı sürdürdü. Bunlardan biri de hapishane yetkililerinin uzatmalı bir açlık grevi yapan gazeteci Alaa Abdelfattah’ı hayatta tutmak için ona zorla yemek yedirdiklerini Facebook’a yazan Editör Ahmed Fayez.
Hapisteki gazetecilerin sayısında ufak bir düşüş gözlemlense dahi Mısır halen 25 ve Suudi Arabistan 14 gazeteciyi parmaklıklar ardında tutuyor ve Suudi Arabistan özelinde hala gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin korkutucu etkisi hissediliyor.
CPJ hapishane sayımını gerçekleştirirken Katar’da hiç hapis gazeteci yoktu ancak bu seneki Dünya Kupası’nı takip eden gazeteciler ülkedeki sansüre ve baskıcı medya kanunlarına dikkat çektiler.
AVRUPA VE ORTA ASYA
Rusya’nın yeni kısıtlayıcı kanunları yetkilere Ukrayna’yla savaşın nasıl anlatılacağını sıkı şekilde denetleme imkanı veriyor ve savaşa savaş diyememek de buna dahil. Ülkenin geriye kalan bağımsız medyası da susturulmuş durumda. Çok sayıda gazeteci hapsedilme korkusuyla sürgüne kaçtı. Rus yetkililerin hapiste tutukları bilinen 19 gazeteciden çoğu her biri 10 yıla dek hapis cezasına yol açabilecek çok sayıda “sahte haber” yayma suçlamasıyla karşı karşıyalar.
Tacikistan altı gazetecinin hapiste olmasıyla Orta Asya’nın en çok gazeteci hapseden ülkesi konumunda. Mahkumların hepsi çatışma ile ayrılmış Dağlık Badahşan bölgesinden. Mahkemelerde değil gözaltı merkezlerinde, kapalı kapılar ardında yargılandılar ve işkence gördükleri iddialarına rağmen uzun hapis cezalarına çarptırıldılar.
TV gazetecisi Nika Gvaramia üç buçuk yıllık bir hapis cezasını çekmek için Mayıs 2022’de cezaevine girince kısa süre öncesine kadar demokratlığı ile bilinen bir ülke olan Gürcistan bu yıl ilk kez CPJ’in hapishane sayımına girdi.
Arlene Getz CPJ’in Yayın Yönetmenidir. Şu anda New York’ta yaşayan gazeteci, dış haberler muhabiri olarak Afrika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu’da çalıştı ve Newsweek dergisinde yönetici editörlük yaptı. CPJ’e katılmadan önce Reuters haber ajansında global yorumlar masasında editör olarak dokuz yıl geçirdi.
HAPİSHANE SAYIMININ METODOLOJİSİ
Hapishane sayımı sadece devletler tarafından hapsedilen gazetecileri dikkate alır ve kayıp olan ya da devlet olmayan aktörler tarafından alıkonulan gazetecileri kapsamaz. Bu vakalar “kayıp” veya “kaçırılmış” etiketiyle ayrıca incelenir.
CPJ gazetecileri yazılı basın, fotoğraf, radyo, televizyon ve İnternet dahil olmak üzere herhangi bir medya üzerinden haber veren veya toplumu ilgilendiren konular üzerine yorum yapan kişiler olarak tanımlıyor. CPJ yıllık hapishane sayımında sadece mesleki faaliyetleriyle alakalı olarak hapsedildiklerine kesin kanaat getirdiği gazetecilere yer veriyor.
CPJ’in listesi 1 Aralık 2022 günü saat 12.01 AM itibariyle hapiste olanları kapsar. Yıl içerisinde hapsedilmiş ve salınmış çok sayıda gazeteciyi içermez. Bu vakalara dair bilgi http://cpj.org adresinde bulunabilir. Gazeteciler CPJ serbest kaldıklarına veya hapiste öldüklerine emin olmadıkça listede kalırlar.
Hapishane sayımına katkıda bulunan gazeteciler: Beh Lih Yi, Anna Brakha, Shawn Crispin, Doja Daoud, Sonali Dhawan, Assane Diagne, Jan-Albert Hootsen, Iris Hsu, Kunal Majumder, Sherif Mansour, Scott Mayemba, Attila Mong, Muthoki Mumo, Renata Neder, Özgür Öğret, Evelyn Okakwu, Angela Quintal, Waliullah Rahmani, Yeganeh Rezaian, Justin Shilad, Jonathan Rozen, Gulnoza Said, Natalie Southwick ve Dánae Vílchez
Editörler: Arlene Getz, Jennifer Dunham, Naomi Zeveloff, Erik Crouch, Sarah Spicer, Madeline Earp, Suzannah Gonzales ve Tom Barkley