Ağustos ayında Veracruz'da öldürülen Meksikalı gazeteci Jorge  Celestino Ruiz Vazquez'in tabutunun üzerinde çiçekler. Ruiz, 2019 yılında Meksika'da çalışmalarına misilleme olarak öldürülen en az beş gazeteciden biri. (Reuters/Oscar Martinez)
Ağustos ayında Veracruz'da öldürülen Meksikalı gazeteci Jorge Celestino Ruiz Vazquez'in tabutunun üzerinde çiçekler. Ruiz, 2019 yılında Meksika'da çalışmalarına misilleme olarak öldürülen en az beş gazeteciden biri. (Reuters/Oscar Martinez)

Misilleme cinayetlerinde rekor düşüş, öldürülen gazeteci sayısında keskin bir iniş getirdi

2019 yılında savaşların şiddetinin azalması ve haberlerine misilleme olarak öldürülen gazetecilerin sayısının rekor oranda düşük çıkması sonucunda mesleki faaliyetlerinden dolayı öldürülen gazetecilerin toplam sayısı keskin bir iniş gösterdi. Elana Beiser’in hazırladığı CPJ özel raporu

17 Aralık 2019

NEW YORK

2019 yılında görev başında öldürülen gazetecilerin toplam sayısı 17 yıldır görülen en düşük düzeyde çünkü tehlikeli çatışmalar yaşanan bölgelere istikrar geldi ve haberlerine misilleme olarak öldürülen gazetecilerin sayısı CPJ kayıt tutmaya başladığından beri görülen en düşük oranda çıktı. Suriye ve Meksika en ölümcül ülkeler oldular.

2019 yılında en az 25 gazeteci öldürüldü ki, bu en az 21 gazetecinin mesleki faaliyetlerinden dolayı öldürüldüğü 2002 yılından beri çıkan en düşük sayı. Daha da etkileyici olarak, suikaste kurban giden gazetecilerin sayısının en az 10 olması CPJ’in 1992’ye dek giden yıllık arşivlerindeki en düşük kayıt. Bu yıl işlenen cinayetlerin yarısı Meksika’da gerçekleşti.

CPJ halen dünya çapında 25 diğer gazetecinin ölümlerini gazetecilik ile alakalı mı diye araştırıyor. Bu yılın sonuçları 1 Ocak – 13 Aralık 2019 arasını kapsar. 2018 yılında öldürülme sebebi kesin belirlenen gazeteci sayısı 56 idi.

Cinayetlerdeki bu düşüş; büyük ölçüde yankıları hala süren üç vaka sayesinde, gazetecilerin öldürülmesinde cezasızlık sorununa dünya çapında görülmemiş bir alakanın gözlemlendiği bir dönemde geldi. Avrupa Birliği medyası 16 Ekim 2017’de Malta’nın önde gelen yolsuzluk karşıtı blog yazarı Daphne Caruana Galiza‘nın arabasına konan bir bomba sonucu öldürülmesiyle sarsılmıştı. Altı aydan kısa bir süre önce, Ján Kuciak ve nişanlısının Slovakya’daki evlerinde vurularak öldürülmeleriyle AB topraklarında bir diğer gazeteci cinayeti işlenmişti. Kuciak, İtalyan mafyası ve AB fonlarında yolsuzluk iddiaları üzerine haberler yapıyordu. Sürgündeki Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürülüp parçalanması tüm dünyada manşetlere çıktı.

Bu cinayetlerin büyük haber olması, eylemlerinin sonuçlarından çekinen potansiyel katilleri caydırmış mıdır, bunu bilmek imkansız. CPJ’in uzun yıllardır tutulan kayıtlarına göre, geçmiş suçların bazılarını eleştirel habercilikten caydırması sonucu Pakistan ve Rusya gibi geleneksel olarak tehlikeli yerlerde cinayetlerde düşüş ve otosansürde yükseliş görülebiliyor. Ayrıca, basını tehdit etmek isteyenlerin cinayetin yanında pek çok başka araçları da var. Dünya çapında hapis gazetecilerin sayısı üst üste dört yıldır en az 250’nin altına düşmüyor. CPJ araştırmalarına göre gazetecilerin başı Hong Kong‘dan Miami‘ye; adli taciz, İnternet korsanlığı, takip edilme ve karalama kampanyaları ile dertte.

Meksika cezasızlık ile mücadele çabalarının görünürde hiçbir fayda sağlamadığı bir yer. 2019 yılında en az beş gazeteci çalışmalarına misilleme olarak öldürüldü; bu sayı geçen yıl dört ve 2017’de altı idi. CPJ halen Meksika’da bu yıl gerçekleşen altı diğer gazetecinin ölümlerini gazetecilik ile alakalı mı diye araştırıyor. Bu yıl çalışmaları yüzünden öldürülenlerden iki gazeteci Meksika’nın İnsan Hakları Savunucuları ve Gazetecilerin Korunması için Federal Programı’na korunma talebiyle başvurmuştu. Bu program 2012 yılında başlatıldığında bölge için bir örnek teşkil ettiği için takdir görmüştü ancak zaman içinde yetersiz bütçe ve yetersiz eleman üzerinden etkisizleşti. Kasım ayında Başkan Andrés Manuel López Obrador bir basın toplantısında kuruma “sınırsız kaynaklar” verileceğini ve yerel BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nden gelecek önerilere uyulacağını söyledi. Yine de, cinayet soruşturmalarının temelden sorunlu olduğu ve gazetelerin personel güvenliği için hassas haberciliği frenleyeceklerini ilan etme gereği hissettikleri bir ortamda iyimser olmak zor.

Meksika bu sene en ölümcül ülke olarak en az yedi gazetecinin öldürüldüğü Suriye’nin ardından ikinci geldi. Bunlardan üçü Türkiye’nin Ekim ayı ortalarında gerçekleştirdiği hava saldırılarında hayatını kaybetti. Başkan Donald Trump ABD güçlerinin bölgeden çekilmelerini emrettikten sonra, Ankara’nın kuvvetleri ABD müttefiği Kürtlerin liderliğindeki savaşçıları sınırdan öteye itmek için Suriye topraklarına girmişti. Türkiye vatandaşı Kürt belgeselci Vedat Erdemci 11 Ekim günü evinin üzerinden geçen uçakları görüntülerken Türkiye’nin hava saldırısında öldürüldü. 13 Ekim günü Türkiye yerel ve uluslararası medyadan gazetecileri de taşıyan sivil bir konvoyu havadan vurdu; Suriye vatandaşı Kürt muhabir Saad Ahmed olay yerinde ölürken, yaralanan kameraman Muhammed Hüseyin Rasho ertesi gün hayatını kaybetti.

10 Ekim 2019 günü, Türkiye'nin Suriye'deki Kürt kuvvetlerine saldırısının ikinci gününde, Türk sınırına yakın Akçakale'de siper alan bir gazeteci. Suriye'de 2019 yılında en az yedi gazeteci öldürüldü; bunlardan üçü Türkiye'nin Ekim ayındaki hava saldırılarında öldüler. (AFP/Bulent Kilic)
10 Ekim 2019 günü, Türkiye’nin Suriye’deki Kürt kuvvetlerine saldırısının ikinci gününde, Türk sınırına yakın Akçakale’de siper alan bir gazeteci. Suriye’de 2019 yılında en az yedi gazeteci öldürüldü; bunlardan üçü Türkiye’nin Ekim ayındaki hava saldırılarında öldüler. (AFP/Bulent Kilic)

Savaş başladığından beri en az 134 gazetecinin öldürüldüğü Suriye’deki ölümler 2012’den bu yana azalmıştı. İsveç’teki Uppsala Üniversitesi’nin Uppsala Çatışma Verisi Programı‘nda araştırma koordinatürü olarak çalışan Therese Pettersson, CPJ’in sorularını cevapladığı e-posta’da Suriye’deki tüm sivil ölümlerinin 2019 yılında bir önceki yıla kıyasla keskin bir inişe geçtiğini söyledi. Savaşın yakıp yıktığı Orta Doğu’daki çatışma veya çapraz ateş sonucu ölen gazetecilerin sayısında da geçen yıla göre düşüş oldu; bunda Libya ve Yemen gibi ülkelerde çatışmaların durulması ve dünyanın azalan ilgisinin rolü var. Çatışma veya çapraz ateş sonucu öldürülen gazetecilerin sayısının sekiz çıkması 2011 yılından beri rastlanmayan şekilde düşük. O dönemdeki yüksek ölüm oranları CPJ ve diğer basın özgürlüğü koruyucusu ve gazeteci güvenliği kurumlarını daha iyi güvenlik öneren bir koalisyon kurmaya itmişti, bilhassa da serbest çalışan gazeteciler için.

Pettersson’a göre bu yıl Afganistan’daki sivil kayıplar ise öncül verilere göre 2018 ile aynı çıkıyor. Afganistan 2018’de gazeteciler için en ölümcül ülke olmuş, bunda en önemli rolü militan grup İslam Devleti’nin üstlendiği bir çifte intihar saldırısı ile ilk patlamanın haberini yapmak için gelenlerden dokuz gazeteciyi öldürmesi oynamıştı. CPJ 2019 yılında Afganistan’da görev başında öldürülen gazeteci tespit etmedi. Geçen yıl iki muhabir kaybeden büyük bir haber kurumunun yöneticisi CPJ’e Afganistan’daki haber merkezlerinin artık daha dikkatli olduğunu, patlamaların haberini yapmaya daha az gazetecinin koştuğunu söyledi.

Geçen yılki bu çifte intihar saldırısında bombacının kendine gazeteci süsü vermesi ve patlayıcılarını bir grup gazetecinin içinde infilak ettirmesi CPJ’i bu ölümleri cinayet olarak sınıflandırmaya yöneltti ki, bunun dışında örneklere bakıldığında cinayetler dünya çapında 2015’ten beri azalıyor.

2017’den beri gerçekleşen ve alışılmadık ölçütte ilgi çeken üç cinayetten dolayı hiç kimse hüküm giymedi ama yankılarının olmadığını söylemek imkansız. Kuciak cinayetine anında verilen bir tepki olarak on binlerce Slovak protestocu sokaklara döküldü ve nihayetinde Başbakan Robert Fico, içişleri bakanı ve polis şefinin istifalarına yol açtı. İş adamı Marián Kočner Mart ayında savcılar tarafından cinayetin azmettiricisi olarak suçlandı ve iddiaları reddetti. Ekim ayında savcılar üç diğer kişi aleyhine iddianameler hazırladılar. Fico’nun partisi parlamentoda çoğunluğu en azından gelecek yılki seçimlere kadar koruyacak olsa da, yine Mart ayında, ülke ilk kadın başbakanını seçti; kendisi yolsuzluk karşıtı ve basın dostu bir kampanyayla göreve geldi.

1 Aralık 2019 günü, Malta'nın başkenti Valetta'da protestocular gazeteci Daphne Caruana Galzia cinayeti için adalet isteyen bir eylemde pankartlarla görülüyor. (Reuters/Vincent Kessler)
1 Aralık 2019 günü, Malta’nın başkenti Valetta’da protestocular gazeteci Daphne Caruana Galzia cinayeti için adalet isteyen bir eylemde pankartlarla görülüyor. (Reuters/Vincent Kessler)

Malta’da Caruana Galizia’nın üç oğlu aralıksız bir kampanya aracılığıyla bağımsız bir soruşturma ve adalet talebinde bulundular. Blog yazarının sert bir muhalifi olduğu Başbakan Joseph Muscat hükumetinin iki yıldır süren perdeleme ve erteleme çabalarının ardından geçen ay vakaya dair baş döndürücü hızla gerçekleşen gelişmeler Malta’nın siyasi düzlemini değiştiriyor gibi görünüyor. Haberlere göre komisyoncu olduğu iddia edilen bir adam ile bir iş adamının tutuklanmalarının ardından turizm bakanı ve Muscat’ın özel kalemi istifa ettiler ve ekonomi bakanı açığa alındığını bizzat duyurdu. Muscat ise 1 Aralık’ta bir açıklama yaparak Ocak ayında görevi bırakacağını duyurdu ama daha erken istifa etmesi için baskı altında.

Amerikan istihbarat kurumlarının ve bir BM özel raportörünün Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’ı nihai şekilde sorumlu tutmalarına rağmen Kaşıkçı cinayeti Suudi yönetimini sarsacağa benzemiyorsa, bunda Başkan Trump’ın devam eden desteğinin rolü az değil. Her şeye rağmen, üç ülkeye dokunan (Kaşıkçı ABD’de yaşıyordu) bu vahşi cinayet ve ülkesinin vatandaşları için bir sığınak görevi görmesi gereken bir binada gerçekleşmesi veliaht prensin küresel itibarını geriletti. Bu cinayet krallığın uluslararası bağlantılarını da etkiledi ve bazı haberlere göre resmi Suudi petrol şirketi Aramco’nun uzun zamandan beri beklenen kamuya arzının uluslararası değil de yerel borsada yapılmasının pek çok nedenlerinden biri olarak gösterildi.

CPJ raporundan bazı başka bulgular ise şöyle:

* CPJ’in çevirmenler, şoförler, fixer’lar ve idari personel gibi hayati öneme sahip endüstri çalışanlarının öldürülme vakalarını kayıt altına almaya başladığı 2003 yılından beri ilk kez hiç medya çalışanı ölümü tespit edilmedi.

* Suriye’de öldürülen Türkiye vatandaşı Kürt gazeteci Vedat Erdemci ülkesi dışında öldürülen tek gazeteciydi.

* Öldürülen gazetecilerden ikisi kadındı: İngiltere’de Lyra McKee ve Meksika’da Norma Sarabia Garduza.

* Askeri yetkililer 2019 yılında gazetecilerin öldürülme vakalarında en sık rastlanan şüpheli oldular.

* Politika en tehlikeli faaliyet alanı oldu; en tehlikeli meslek ise kamera operatörlüğü.

CPJ gazeteci ölümleri hakkında detaylı kayıtlar tutmaya 1992 yılında başladı. CPJ çalışanları her ölümü ayrı ayrı araştırıyorlar ve ardında yatan koşulları teyit ediyorlar. CPJ’in bir vakayı meslekle alakalı olarak kabul etmesi ancak araştırmacıların bir gazetecinin doğrudan mesleki faaliyetten dolayı misillemeye uğrayıp öldürüldüğü, çatışma altında çapraz ateşte öldürüldüğü veya şiddet olaylarının patlak verdiği bir protesto eylemini izlemek misali tehlikeli bir görevde öldürüldüğünden makul biçimde emin olduklarında gerçekleşiyor.

Eğer bir öldürülme vakasının amacı belirsiz ise anca gazetecinin mesleki faaliyetinden dolayı öldürülmüş olması mümkün ise CPJ bu vakayı “teyit edilmemiş” diye arşivliyor ve araştırmaya devam ediyor.

CPJ’in listesi hastalık sebebiyle ölen veya araba ya da uçak kazalarında (kaza bir saldırı sonucu meydana gelmediyse) ölen gazetecileri içermiyor. Başka kriterler kullanan diğer basın kurumlarının ölüm sayıları CPJ’inkilerden farklı oluyor.

CPJ’in 2019 yılında öldürülen gazeteciler veritabanı her kurban için ayrı birer kapsül raporu ve verideki trendleri incelemek için filtreler içeriyor. CPJ’in ayrıca 1992’den beri öldürülen, kayıp ve hapsedilmiş tüm gazeteciler için de bir veritabanı mevcut.

Elana Beiser Gazetecileri Koruma Komitesi’nin yayın yönetmenidir. Daha önce editör olarak Dow Jones Newswires ve The Wall Street Journal için New York, Londra, Brüksel ve Hong Kong’da çalışmıştır.