Fahrettin Altun
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı
Türkiye Cumhuriyeti
İletişim Başkanlığı
Kızılırmak Mah. Mevlana Bulvarı
No:144 ÇANKAYA / ANKARA
14 Temmuz 2021
E-posta ile gönderildi
Sayın Altun,
Dünya çapında basın özgürlüğünü savunan bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), size bu mektubu Türkiye’nin basın kartı yönetmeliğine yaklaşımınızı gözden geçirmeniz ve bu yönetmeliğe dair tekerrür eden mahkeme süreçlerinden kaçınmak için gazetecilerle yapıcı bir diyalog başlatmanızı istemek amacıyla yazıyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında Danıştay basın kartı yönetmeliğinde 2018 yılında yapılan değişiklikleri iptal etti ve bu kuralların gazetecilerin kartlarının keyfi ve muğlak sebeplerle iptal edilmesine olanak sağladığını belirtti. Kurumunuz Mayıs ayında güncellenmiş bir yönetmelik oluşturdu ancak yerel basın örgütleri bu güncellemenin Danıştay’ın altını çizdiği sorunları çözmediğini öne sürerek tekrar yargıya başvurdular.
Bu güncellenen yönetmeliğin açıklanmasının ardından Mayıs ayında Twitter’da bu kuralların “terör ve şiddet propagandası yapanların basın kartının arkasına sığınmalarının önüne geçeceğini” yazdınız.
Ancak, böyle amaçlar için bir kalkan olarak kullanılmak şöyle dursun, CPJ’in araştırmasına ve yapılan röportajlara göre pek çok gazetecinin karta hiçbir şekilde erişimi yok. Gazeteciler CPJ’e kart edinme sürecinin ayrımcı ve partizan biçimde işlediğine inandıklarını söylediler ve hükumeti eleştiren bazı gazeteciler başvurularının onaylamayacağına inandıkları için kriterleri karşılasalar bile başvurmayı düşünmediklerini belirttiler. Ayrıca, daha önce kart sahibi olan ancak kartın rengi değiştiği için yeniden başvurmaya zorlanan yüzlerce gazeteci halen yeni kartlarını bekliyor.
Bunun da ötesinde, dijital medyada çalışan gazetecilerin karta hiçbir şekilde erişimlerinin olmayışı dijital medya çağında bariz bir sorun.
Basın kartı zaruri bir araç, bilhassa Ankara’da çalışan siyaset muhabirleri, sahada haber yaparken kartlarını sıklıkla güvenlik güçlerine göstermesi gerekenler ve çalışmalarını yanlış nitelendiren devlet yetkililerine gazeteci olduklarını ispatlamak durumunda kalanlar için.
Basın kartı kolayca alınabilir olmalı ve verilirken gazetecinin veya çalıştığı kurumun siyasi duruşu, haberleri veya mecrası üzerinden ayrımcılık yapılmamalı. Kartın geri alınma sürecinde belirsizlik veya kişisel yoruma yer olmamalı.
Sizi Türkiye’deki gazetecilere karşı kullandığınız saldırgan dili terk etmeye ve yerel gazetecilik örgütleri ile mahkemelerde mücadele etmek yerine işbirliği yaparak yeni bir yönetmelik oluşturmaya çağırıyoruz.
Sizi ayrıca basın kartı sürecindeki tüm partizanlık izlerini silmek için gerekli adımları atmaya ve kriterlere uyan tüm gazetecilere mecralarına veya siyasi görüşlerine bakmaksızın derhal kartlarını vermeye çağırıyoruz.
Bu acil meseleye gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Saygılarımla.
Gulnoza Said, Ph.D.
Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü
Gazetecileri Koruma Komitesi