Adaletin terazisi: Gazeteci avukatları dünya çapında misillemelere maruz kalıyor

Guatemala şehrinde 2 Mayıs 2023 tarihinde çekilmiş bu fotoğrafta gazeteci José Rubén Zamora kara para aklama iddiasıyla açılan davası esnasında mahkemede salonunda bir avukatla konuşurken görülüyor. (Fotoğraf AP/Santiago Billy)

Katherine Jacobsen

Christian Ulate, Guatemalalı gazeteci José Rubén Zamora’nın savunmasını üstlendiği gün iftira kampanyası da başladı: Ulate Twitter üzerinden solcu olmak veya sahte avukat olmakla suçlandı. Ulate takip edildiğinden şüphelenmeye başladı. 

Ulate gazetecinin vekaletini Zamora’nın davasına bakan savcının soruşturma altında olduklarını ilan ettiği diğer iki avukat Romeo Montoya García ve Mario Castañeda’dan Ağustos 2022’de devralmıştı. Ulate üç aydan kısa bir süre Zamora’nın avukatlığını yaptıktan sonra Honduras’a seyahat etmek için Guatemala’dan ayrıldığında, kendi ifadesine göre, saldırılar aniden kesildi. 

Bugün geriye dönüp baktığında Ulate maruz kaldığı tacizin bariz şekilde sistematik olduğunu düşünüyor. Zamora’yı temsil eden başka avukatlar da (gazeteci, çalışmalarına misilleme olduğu yaygın olarak kabul edildiği üzere, kara para aklamaktan Haziran ayında mahkum olduğunda davaya dahil olmuş avukatların sayısı 10’u bulmuştu) taciz edildiler, haklarında soruşturma açıldı; hatta hapsedildiler.

Ulate CPJ’e “Sistemin bize karşı olduğunu ve savunma olarak bizim davaya dair attığımız her adımın yakından takip ediliğini biliyorduk” dedi. 

Zamora’nın avukatlarına uygulanan baskı aşırılıkçı olsa dahi, emsalsiz değil. CPJ’in tespitlerine göre gazetecilerin avukatları İran, Çin, Belarus, Türkiye ve Mısır gibi dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkelerde tehdit altındalar. Burada avukatların sadece gazetecileri savunmaktan dolayı hedef alınmadıklarını da belirtmek lazım. Profesyonel hukukçular bakımdan global durumu gözlemleyen Amerikan Baro Derneği (ABA) Yardımcı Direktörü Ginna Anderson: “Avukatlar dünya çapında giderek daha fazla kriminalize edililiyor veya hassas davaları aldıkları ya da hukuk, insan hakları ve iyi yönetişim meseleleri üzerine kamusal alanda konuştukları için cezalandırılıyorlar” dedi. 

Ancak avukatların ve insan hakları savunucularının CPJ’e aktardığına göre, bir avukat gazeteci müvekkili olduğu için tacize edildiğinde bunun bilginin serbest akışı üzerinde korkutucu etkileri oluyor. Gazeteciliğe karşı misilleme amaçlı açılan davalarda yargılanan gazeteciler kendilerini savunamadıklarında hapse girme ihtimalleri kaçınılmaz olarak artıyor ve bu da vatandaşın bilinmesinde kamusal yarar olan bilgiye erişimini azaltıyor. 

Bir yurttaş hakları barometresi 

Hukuk uzmanlarının CPJ’e açıkladığı üzere, tıpkı gazeteciliğe yönelik saldırılar gibi hukukçuları hedef alan saldırılar da bir ülkenin yurttaş hakları barometresi olarak işlev görebilir. Bir zamanlar bağımsız gazeteciler için sığınılacak güvenli bir liman olarak kabul edilen Hong Kong buna güzel bir örnek. Bölgede çok sayıda gazetecinin Pekin’in 2020 çıkışlı ulusal güvenlik yasası kapsamında kovuşturulduğu gözlemlendi; bunlardan biri de ömür boyu hapis istemiyle yargılanan medya girişimcisi Jimmy Lai. Britanya vatandaşı olan Lai’yi hem Birleşik Krallık’tan hem de Hong Kong’dan  birbirinden bağımsız çalışan iki ayrı avukat edibi temsil ediyor ve her iki ekip de baskıya maruz kaldı. 

BK ekibinin başında olan Caoilfhionn Gallagher konuta dair (önceden Twitter olarak bilinen platform) X üzerinden Lai’nin BK merkezli avukatlarının maruz kaldığı saldırılar hakkında açıkça konuştu; Çin’in devlet kontrolündeki medyasında yayınlanan iftiralardan Hong Kong yetkililerinin resmi açıklamalarına dek örnekler verdi. Gallagher ölüm tehditleri aldı; banka ve e-posta hesaplarını ele geçirme denemeleri oldu ve İnternet üzerinde kimliği taklit edilmeye çalışıldı. Gallagher Irish Times’a verdiği demeçte “Böyle şeyler çok yorucu, yıpratıcı ve zamanınızı çalmak için tasarlanmışlar. Davaya bakmayı buna değmeyecek kadar zor hale getirmeye çalışıyorlar” dedi. 

Sahtekarlık suçundan mahkum olan ve dış güçler ile ortak komplo kurmaktan yargılanan Lai’yi temsil eden Hong Kong merkezli avukat ekibi de yetkililerden gelen baskılara maruz kadı. Lai’nin BK merkezli avukatlarının Britanyalı bir bakanla davayı konuşarak Pekin’i kızdırmalarının ardından Hong Kong ekibi bir açıklama yayınlayarak BK ekibiyle aralarına mesafe koydu

Northwesten Üniversitesi’nde medya hukuku uzmanı olarak çalışan ve daha önce Hong Kong Üniversitesi’nde ders vermiş olan Doreen Weisenhaus’un söylediğine göre yabancılarla herhangi bir biçimde beraber çalışıyor görüntüsü vermek sadece Lai’nin davasını değil, avukatlarının durumu için de risk oluşturur.

CPJ’e konuşan Weisenhaus: “Bu yönde ilerlediklerinde maruz kalabilecekleri potansiyel zararların farkında olmaları gerekiyor; Jimmy Lai’yi aktif biçimde savunmaya çalıştıkları sürece hedef alınabilirler” dedi.

CPJ Lai’yi savunan Hong Kong’lu hukuk bürosu Robertsons’a İnternet üzerinden ulaşmaya çalıştı ama cevap gelmedi. 

Lai’nin davasına bakan avukatları tecrit ve tehdit etme çabaları Çin’in son on yıldır sürdürdüğü bir politikanın bir parçası; 2015 yılında 300 avukat ve sivil toplum çalışanının tutuklanması da buna dahildi. Weisenhaus: “Çin gazeteciler ve aktivistlerin peşine düşmeyi pek çok açıdan kurumsallaştırdı ve buna artık avukatlar da dahil” dedi.

Protesto eylemlerini haberleştiren gazetecileri savunurken

Yargının büyük oranda hükümetin sözünden çıkmadan faaliyet gösterdiği bir diğer ülke olan İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amni’nin ahlak polisinin nezaretindeyken ölmesiyle başlayıp ülke geneline yayılan 2022 protesto eylemlerinin ertesinde gazetecileri savunan avukatlar hedef alındılar. Bu protestolar esnasında binlerce eylemci ve düzinelerce gazeteci gözaltına alındı; bunlara arasında Amni’nin hastanelik olduğunu ilk haberleştiren gazeteciler Niloofar Hamedi ve Elahe Mohammadi de bulunuyordu. Bu iki muhabir ABD casusu olmakla suçlandılar ve şu anda hapiste, kapalı kapılar arkasında görülen davalarının sonucunu bekliyorlar.

Bazı insan hakları savunucularının yanı sıra Hamedi ve Mohammadi’yi de temsil eden avukat  Mohammed Ali Kamfiroozi çalışmalarına devem etmemesi için  çeşitli uyarılar aldı. CPJ’in ülkedeki kaynaklarından aldığı bilgilere göre bunlar arasında gizli numaralardan gelen telefon aramaları, posta ile gelen tehditler, ailesini hedef alan mesajlar ve çalışmalarını sona erdirmesi için yetkililerden gelen resmi bir mektup bulunuyor. Ancak Kamfiroozi bunlara kulak asmadı ve 15 Aralık 2022’de bir müvekkilinin davasını takip ettiği bir adliyede tutuklanana dek davalarıyla ilgili bilgileri X üzerinden düzenli bir şekilde yaymaya devam etti. 

Kamfiroozi’nin X üzerindeki son iletisi İran’da yargının durumunu açıkça ortaya koyuyor: “Açık ve bariz kanuni standartlara bu seviyede aldırmazlık üzücü.”

CPJ’in ülkedeki kaynaklarına göre Fashafouyeh hapishanesinde 25 gün tutulan Kamfiroozi serbest bırakıldıktan sonra avukatlığa devam etmedi. Gazetecilerin davasını yeni bir avukat ekibi üstlendi. Hukukçular üzerindeki baskı o zamandan bugüne devam ediyor; yargı kurumları avukatları çağırıp gazetecilerin sıklıkla yargılandığı ulusal güvenlik ile alakalı davalar hakkında kamusal alanda bilgi yaymayacaklarına dair bir belge imzalamalarını istiyorlar. İmzalamayı reddeden avukatlar yerel hakimlerin kararıyla barodan atılabiliyor veya tutuklanabiliyorlar. 

Belaruslu avukatlar da ülke genelinde görülen protesto eylemlerinin ertesinde susturuldular. Tartışmalı 2020 başkanlık seçimlerinin ardından gerçekleşen geniş çaplı protestolar sırasında düzinelerce gazetecitutuklandı ve Belaruslu avukatlar pek çok dava hakkında kamusal alanda konuşmayacaklarına dair güvenceveren gizlilik anlaşmaları imzalamaya zorlandılar. Uluslararası Baro Derneği’nin İnsan Hakları İnisiyatifi, ABA ve Avukatlar için Avukatlar adlı grubun verilerine göre insan hakları savunucuları veya muhalefet liderlerini temsil eden en az 56 avukat barodan atıldı ya da lisansları iki yıllığına askıya alındı ve aralarında hapsedilenler de oldu. 

Müvekkilleri arasında kapatılan bağımsız medya kurumu Tut.by, Belsat TV’de çalışan hapisteki gazeteci Katsiaryna Andreyeva ve Belarus Basın Kulübü’nün program direktörü Alla Sharko’nun da bulunduğu Belaruslu avukat Siarhej Zikratski’nin avukatlık sınavına tekrardan girmesi istendi ve nihayetinde yetkililer lisansını iptal ettiler. Hükümetin meslektaşlarına da baskı yaptığı avukat barodan atıldı ve 2021 yılının Mayıs ayında ülkeden kaçtı

Avukatın ülkeden ayrılışını takip eden aylarda Tut.by yasaklandı; neredeyse iki yıldır hapiste olan Andreyeva misilleme niteliği taşıyan bir kararla sekiz yıl daha hapse mahkum edildi. (Sharko ise sekiz ay cezaevinde kaldıktan sonra 2021 yılının Ağustos ayında serbest bırakıldı.)

Litvanya’nın Vilnius şehrine göçen Zikratski bir Facebook iletisinde “Çok sevdiğim mesleğimi ve geçim kaynağımı elimden aldılar” diye yazdı. “Belarus’taki durumu değiştirmek için elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Ne yazıktır ki, bunu Minsk’te yapmam mümkün değil.”

Avukatlar geçim kaynaklarını kaybedebiliyorlar

Sürgüne gitmek devlet tacizinden kaçmak için sık rastlanan bir yöntem olsa dahi, bir bedeli de var: avukatlar kendi vatanlarında çalışamaz duruma geliyorlar. 

ABA’dan Anderson: “Medya ve insan hakları avukatlarına yönelik tacizin büyük kısmı yaşadıkları ülke içerisinde gerçekleşiyor; bu durum gazetecileri ve diğer insan hakları savunucularını temsil eden ceza avukatları için de geçerli” dedi. “Bu durun gittikçe daha çok avukatı sürgüne gitmeye zorluyor ve oralarda medya hakları savunuculuğuna devam etmek veya katkıda bulunmak açısından devasa zorluklarla yüzleşiyorlar.” 

Bu durum Etiyopyalı insan hakları avukatı Tadele Gebremedhin için de geçerli. Ülkesinin Tigray bölgeselde 2020 yılının Kasım ayında başlayan iç çatışmaları haberleştiren gazetecileri savunmaya başladıktan sonra yetkililer tarafından yoğun tacize maruz bırakıldı. 

Gebremedhin’in Tigray bölgesinde yaptıkları haberler nedeniyle suçlanan müvekkilleri arasında serbest gazeteciler Amir Aman Kiyaro ve Thomas Engida; Ethio Forum gazetecileri Abebe Bayu ve Yayesew Shimelis; Awramba Times editörü Dawit Kebede ve şu anda faal olmayan Awlo Media Center çalışanları da dahil olmak üzere en az bir düzine diğer gazeteci bulunuyordu. 

Gebremedhin’in CPJ’e anlattığına göre tacizler Mayıs 2021’de gerek devlet yetkilileri tarafından gerekse anonim telefon aramaları vasıtasıyla başlatıldı; üstü çok da kapalı olmayan tehditlerle gazetecileri savunmaktan vazgeçmesini çünkü medya mensuplarının terörist olduklarını söylediler. Fiziksel ve dijital takip altında olduğundan kuşkulanıyordu ve banka hesabına bloke konmuştu. 2021’in Kasım ayında gözaltına alındı ve bir suçlama yapılmaksızın salıverilene dek 66 gün gözaltında kaldı.

Gebremedhin, “Gazetecilerle çalışmamın bedeli buydu” dedi. 

Polis nezareti sonrası serbest bırakıldıktan kısa süre sonra ABD’ne kaçan avukat şu anda Minnesota Üniversitesi’nin hukuk fakültesindeki İnsan Hakları Merkezi’nde araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Söylediğine göre temsil ettiği düzinelerce gazeteciden sadece birkaçı halen mesleğini yapmayı sürdürmekte. Gebremedhin’e göre bu gazeteciler parmaklıklar ardında olmasalar dahi sivil toplumun uğradığı zarar baki. 

Gazetecilerle birlikte tutuklanan avukatlar

Bazen avukatlar da temsil ettikleri gazetecilerin yanı sıra tutuklanıyorlar. Türkiyeli avukat Resul Temur 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesinde, Diyarbakır’da müvekkilleri olan çok sayıda gazeteciyle birlikte Türkiye’nin terör örgütü olarak tanıdığı yasadışı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile bağlantılı olduğu iddiasıyla tutuklandı

Temur’un CPJ’e anlattığına göre yetkiler iş telefonuna, bilgisayarına ve dokuz yaşındaki kızının tableti de dahil olmak üzere tüm elektronik cihazlarıyla birlikte ofisindeki fiziksel dosyalara el koydular. Daha sonra serbest bırakılan Temur yakında hakkında iddianame düzenleneceğini düşünüyor. 

Temur: “Benim gibi yargı tacizinden çekinmeyen avukatlar yetkilerin hedefi olmaya devam edecekler” dedi. 

Çok sayıda insan hakları aktivistinin hapsedildiği bir ülke olan Mısır’da tanınmış blog yazarı ve aktivist Alaa Abdelfattah’ın avukatlığını üstlenen Mohamed el-Baker Eylül 2019’da, müvekkiline eşlik ettiği bir polis sorgusu esnasında tutuklandı. Yetkililer her ikisini de yanıltıcı bilgi yaymak ve yasaklı grup Müslüman Kardeşler’i desteklemekle suçladılar

Neredeyse dört yıl kadar hapiste kalan el-Baker’in cezası giderek artan uluslararası baskı neticesinde Temmuz ayında cumhurbaşkanı tarafından affedildi. Gelgelelim, avukatın mesleğine dönmesine izin verilecek mi, bu henüz belli değil. Abdelfattah da dahil olmak üzere pek çok müvekkili halen cezaevinde. 

Misilleme sansüre yol açıyor 

Mısır’dan tutun, Türkiye’ye, Guatemala’ya ve daha ötesine dek sivil toplumun gördüğü zarar büyük. Muhabirlerin avukatları misillemeden gazetecilerin kendileri kadar çekindikleri zaman toplumun ülkelerinde neler olup bittiğine dair haber alma hakkına zarar veren bir ortam oluşuyor. 

Weisenhaus CPJ’e “Gazetecilerin avukatlara erişimleri yoksa tek başlarına kalmışlar demektir” dedi. “Bence ülkelerinde ve toplumlarında  yanlış olduğunu düşündükleri şeyleri yazmayı sürdürecek cesur gazetecileri gene göreceğiz. Ancak devamlı olarak kovuşturulmaları ve mahkum edilmeleri durumunda sayıları azalabilir.” 

Dánae Vílchez, Özgür Öğret ve CPJ’s Orta Doğu ve Afrika programlananın çalışanları bu rapora katkıda  bulundular. 

Katherine Jacobsen CPJ’in ABD ve Kanada program koordinatörüdür. Jacobsen 2017 yılında haber müdürü olarak CPJ’e katılmadan önce Moskova’da The Associated Press için çalışmış ve Ukrayna’da serbest gazeteci olarak çalışırken yazdıkları Businessweek, U.S. News and World Report, Foreign Policy ve Al-Jazeera gibi kurumlarda yayınlanmıştır. 

Exit mobile version