İstanbul, 5 Ekim 2022—Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Çarşamba günü yapılan bir açıklama ile Türkiyeli milletvekillerine “gerçeğe aykırı bilgi” yaymayı suç sayacak dezenformasyon kanun teklifini meclisten geçirmemeleri için çağrıda bulundu.
İlgili haberler ve parlamentonun resmi Twitter hesaplarından birine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) teklifi görüşmeye Salı akşamı başladı ve bu hafta bitirmeyi amaçlıyor. Bu haberlere göre kanun teklifinde basın ve İnternet kanunlarında düzenleme yapacak maddelerin yanı sıra bir madde ile de Türk Ceza Kanunu’na (TCK) değişiklik getirilerek “gerçeğe aykırı bilgi” yaymak suç olarak tanımlanıyor.
CPJ’in New York’ta bulunan Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Gulnoza Said: “Türkiyeli milletvekilleri eğer onaylanırsa sadece medya mensupları için değil, Türkiye toplumunda yetkililerin katılmadığı fikirlere sahip olabilecek herkes için basın ve ifade özgürlüklerini geriletecek, çok tehlikeli bir kanun teklifini oyluyorlar. Sözde gerçeğe aykırı bilgi yaymayı böyle muğlak bir şekilde yasaklamak, adını ne koyarsanız koyun, düpedüz sansürdür” dedi ve ekledi: “Kanun teklifinin meclisten geçmesi bekleniyor olsa dahi, Türkiyeli milletvekillerinin ülkenin demokrasisi için tarihi bir geri adım olacak bu gidişe dur diyerek basın ve ifade özgürlüklerini koruma şansları halen mevcut.”
Haberlere göre milletvekilleri 40 maddelik teklifin ilk iki maddesini görüşüp oylayarak meclisten geçirdiler. İlk 28 madde İnternet medyasında çalışan ve an itibariyle Basın Kanunu tarafından tanınmayan gazetecilere yeni bir kategori olarak yasal tanım getirmeye ayrılmış; TCK değişikliği ise 29. maddede bulunuyor. Kanun teklifi iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve müttefiği Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından Mayıs ayında meclise sunulmuş ve Haziran ayı itibariyle ilgili komisyondan geçmişti.
AKP ve MHP yasanın geçmesi için mecliste yeterli çoğunluğa sahipler. Yasa geçerse 15 gün içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandığı takdirde yürürlüğe girecek.
TCK değişikliği kanunlaşırsa endişe, korku veya panik yaratmak için gerçeğe aykırı bilgi yaymaktan suçlu bulunanlar bir ila üç yıla kadar hapse mahkum edilebilecekler ve kişinin kimliğini gizlemesi veya yasadışı bir grup adına hareket ediyor olması durumlarında bu ceza artırılabilecek ancak CPJ’in incelediği teklif neyin gerçeğe aykırı bilgi sayılacağını ve bu ayrımı kimin yapacağını açıklamıyor.
Kanun teklifinin girişindeki gerekçelendirme bölümünde değişikliklerin Türkiye vatandaşlarının İnternet üzerindeki haklarının korunması ile “dezenformasyon” ve “sahte isimler ve hesaplar” tarafından oluşturulan “yasadışı içerikle” mücadeleyi hedeflediği söyleniyor. Ayrıca, bu değişikliklerin ABD ve Almanya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkeleri tarafından getirilen regülasyonlar ile uyumlu olduğu iddia ediliyor.
Teklif ayrıca sosyal medyaya dair 2020 yılında yasalaşan kısıtlamaları genişletiyor. Bu kanun maddeleriyle Türkiye’de bir milyonun üzerinde kullanıcısı olan sosyal medya platformlarına yerel ofisler açma ve temsilci atama zorunluluğu getirilmişti.
Yeni tasarıya göre bu temsilcilerin Türkiye’de yerleşik olmaları zorunluluğu getiriliyor; böylece Türkiyeli yetkililer isterlerse bu kişileri yargılayabilecekler. Teklif edilen maddeler ayrıca sosyal medya şirketlerinin mevcut yükümlülüklerini daha da detaylandırıyor ve yetkililerin İnternet üzerinde içerik kaldırtmasını kolaylaştırıyor.
Yerel basın özgürlüğü grupları son aylarda kanunu protesto etmek için birçok eylemde bulunarak kanunun “basın tarihinin en ağır sansürü” olduğunu ve gazeteciliği “boğacağını” söylediler.
CPJ yorum almak için TBMM ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı ofisine e-posta gönderdi ancak yanıt alamadı.