İstanbul, 30 Temmuz 2022 – Türkiye’nin Diyarbakır şehrinde bir mahkemenin Perşembe günü fotomuhabir Abdurrahman Gök’ü terörizm propagandası yapmaktan suçlu bulduğuna dair haberler üzerine Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) aşağıdaki kınama açıklamasını yayınladı:
CPJ’in New York’ta bulunan Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Gulnoza Said: “Türkiyeli yetkililer fotomuhabir Abdurrahman Gök’ün temyizine direnmemeli ve basın mensuplarını asılsız terörizm davaları açmaya bir son vermeliler” dedi ve ekledi: “Gök’ün 2017’de bir sivilin güvenlik güçleri tarafından öldürülüşünü belgelemesi yetkililer tarafından yıllar boyunca taciz edilmesine neden oldu. Türkiye gazetecilerin böyle misillemelere maruz kalacakları endişesini yaşamadan işlerini yapabilmelerine olanak sağlamalı.”
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 30 Haziran Perşembe günü Gök’ü yasadışı örgüt Kürdistan İşçi Partisi (PKK) için propaganda yapmaktan suçlu buldu ve gazeteciyi 18 ay 22 gün hapse mahkum etti. İlgili haberlere ve sosyal medya iletilerine göre tutuklu olmayan gazeteci yasadışı örgüte üyelik suçlamasından beraat etti ve kararı temyiz edecek.
Haberlere göre davanın kökeni Gök’ün 2017’de, kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda editör olarak çalıştığı sırada, polis memurlarının genç bir adamı vurup öldürme anlarını fotoğraflamasına dayanıyor.
Gazeteci ile Mart ayında yapılmış bir röportaja göre Gök’ün aleyhine kullanılan delillerin arasında bu fotoğrafların yanı sıra “çektiğim fotoğraflar, haber notları, haber kaynakları ile yapılan telefon konuşmaları, evimdeki kitaplar, arşiv olarak evimde tuttuğum ve haklarında toplatma kararı olmayan gazete kupürleri” bulunuyor. İlgili haberlere göre yetkililer Ocak ayında gazetecinin sosyal medya iletilerine odaklanan bir diğer propaganda dosyasını mevcut davayla birleştirdiler.
Gök’ün fotoğrafları yargılanan polisin davasında delil olarak kullanıldı ve gazeteci o yıl bu çalışmasından dolayı yerel bir ödüle layık görüldü. 2017 yılında fotoğrafların yayımlanmasından sonra polis gazetecinin evini bastı ve 2018’de onu başka gazetecilerle birlikte üç gün gözaltında tuttuktan sonra terör örgütü üyeliği ve propagandası suçlamalarıyla dava açtılar.
CPJ yorum almak için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na e-posta yolladı ancak cevap alamadı.